25 Eylül 2011 Pazar

Alkol

Anlaşılamadığınızı mı düşünüyor musunuz? O zaman kendinizi anlatmanın daha iyi bir yolunu bulun: için.

Kendimi baz alarak konuşmamı bloguma mazur görün ama şuna inanmanızı dilerim ki alkole ihtiyacınız olduğunda o ihtiyacı es geçmeyin. İhtiyaç duyduğunuz şey her zaman kendiliğinden asil kanınızda bulunmuyor. Önemli olan neye ne zaman ihtiyaç duyduğunuzu farkına varmanız ve eğer ona gerçekten ihtiyaç duymuyorsanız ondan nasıl ve ne zaman vazgeçebileceğinizi keşfetmeniz. Eğer bir şeyleri keşfetmeyi gerçekten umursuyorsanız kendinizden başlamanızı dilerim.
Nerede kalmıştım?

Alkol!

Her an içesiniz gelmiyor ve gerçek bir alkolik değilseniz, ve o gün gerçekten " bir bira olsa ne harika olurdu " düşüncesine birdenbire fena halde sıcak bakıyorsanız çok da kendinize direnmenize gerek yok. Çünkü sadece fiziğinizin değil, çoğu zaman ruhunuzun da yorulmaya ihtiyacı var. Bazen beden, ruh yorulduktan sonra düşünmeye başlıyor. Ve yaşadığmız dünyanın fiziksel dünyamızla olan tecrübelerini göz önünde bulunduracak olursak, bedenin gerçekten de bazı zamanlarda düşünmeye ihtiyacı var olabileceğini düşünmenin sizin akıl hastası olduğunuzu göstereceğini zannetmiyorum. En azından benim henüz herhangi bir raporum bulunmamakta.

Ve bu bahsi geçen dinlenmeye ermeniz için gereken şey içkiyse: için! Şimdi ben burada alkolü mü övüyorum? Ya da içki sağlığa yararlı mı diyorum? Hayır! Fiziksel dünyamızda çoktan ispatlanmış gerçeklerle, en azından şimdilik, uğraşmaktan zevk almıyorum. Demek istediğim aslında sadece şu: bazen bazı gerçeklere ulaşabilmeniz için, amerikan filmlerinde gördüğünüz gibi, sezgilerinizin peşinden gitmeniz yetmez. En temel olan şeyi,yani o gerçeklerin konuşulduğu dili bilmeniz gerekir. Bu kadar basit.

Ama basit olan şeye ulaşmak ya da ona ulaşmış olduğunuzda bunu farkına varmak çoğu zaman çoğu şeyden daha zordur. Konu eğer anlaşılmaksa, bunu farketmek de çok zordur.

Mesela bazı gerçekleri ancak geçmişe bakarak görebilyorsanız bence bu sizin geçmişte bir yerlerde hâlâ vazgeçemediğiniz şeyler olduğuna dair ciddi bir ipucudur. Geçmişinize bakıp da anlaşılamamış olduğunuzu düşünüyorsanız, oraya geri dönüp de kendinizi tekrar ve daha doğru bir şekilde ifade etme isteğiniz hâlâ yakınlarınızda bir yerde duruyorsa bunda bir hikmet çoğu zaman vardır. Asıl isteğinizin geçmişinizi doğrulayarak yeniden yaşamak mı olduğu ya da geride bıraktıklarınızı gerçekten bitirmiş olarak hayatınıza devam etmek mi olduğuna dair net bir şey diyemem, pek emin değilim. Ama en azından henüz daha zaman makinesinin icat edilmediğini düşünen, ya da eğer icat edildiyse bile bundan henüz haberi olmamış olan insanlar olarak, orada yani geçmişte yeniden yaşayamayacağınızı varsayabilirim. Dolayısıyla "abi biraz düşünmem gerek " deyip de içerek her şeyi çözemeyiz. Ama eğer o içiren şeyi düşünmeniz gererekiyorsa ve bunun çözümü sizin ilerlemenizi ve daha anlaşılır biri olmanızı sağlayacaksa o zaman alkol pek de fena bir şey değildir.

Anlaşılır olmak için her zaman kendinizi tamamen ve açık olarak ifade etmeniz yeterli değildir.

Akollü bir ortamda her zaman en az bir kere " ben" diye başlıyorsun sonunda. (devam edecek...)